Mercedes-Benz, markanın köklü geçmişine saygı duruşunda bulunan ama geleceğe yön veren yeni konsept otomobili Vision Iconic’i tanıttı. Klasik Art Deco çizgilerini modern elektrikli çağın tasarım diliyle buluşturan model, markanın “ikonik yüzünü” yeniden yorumluyor. Geniş ve aydınlatılmış üç kollu yıldız ızgara, markanın yeni elektrikli GLC modelinde tanıtılan tasarım anlayışını bir adım ileri taşıyor.
Mercedes-Benz Tasarım Direktörü Gorden Wagener, Vision Iconic’i “markanın saf özünü temsil eden bir tasarım” olarak tanımlarken, uzun motor kaputu ve zarif çizgileriyle 1930’ların otomobillerine, arka tasarımıyla da 1954 Mercedes 300 SL’e gönderme yapıldığını belirtti. Wagener, “Bu model, değer, prestij ve zarafetin en saf ifadesi. Hareket eden bir heykel gibi.” sözleriyle konseptin estetik felsefesini özetledi.
Otomobilin parlak siyah gövdesi, formun heykelsi karakterini vurgularken, gövdeye uygulanan Solar Paint (güneş enerjili kaplama) teknolojisi de dikkat çekiyor. Mercedes’in araştırmalarına göre, bu kaplama sayesinde aracın yüzeyinden yılda 12.000 kilometreye kadar ek menzil elde edilebiliyor. İç mekânda ise mavi kadife koltuklar, sedef işlemeli detaylar ve tamamen camdan oluşan bir gösterge paneli “hiper-analog” lüks kavramını yansıtıyor.
Vision Iconic, şimdilik bir konsept olarak tanıtılsa da, markanın gelecek modellerinde kullanılması planlanan birçok yeniliğe ışık tutuyor. Bunlar arasında Seviye 4 otonom sürüş, yapay zekâ destekli sürüş sistemleri ve tamamen yeni dijital kontrol mimarisi yer alıyor. Mercedes, Vision Iconic ile yalnızca geçmişine bir selam göndermiyor; aynı zamanda geleceğin lüks otomobil anlayışına yeni bir yön çiziyor.
