
DS Automobiles, DS’in 70. Yıl dönümünü özel bir etkinlikle görkemli bir şekilde kutladı. Etkinlikte “DS, a work of art for 70 years” (70 yıllık bir sanat eseri, DS) sergisi ve DS kulüplerinin katılımıyla, ziyaretçiler L’Aventure DS tarafından özenle seçilmiş tarihi ve özel DS modellerinin keyfini çıkardı. L’Aventure DS’in desteği doğrultusunda GARAC, hidropnömatik süspansiyonlu DS’in eşsiz konforunu tanıtmak için 1959 yılının etkileyici pazarlama etkinliklerinden biri olan DS Balloons sergisini yeniden canlandırdı. Bu eşsiz tanıtım, DS’in 70. yıl dönümüne özel serginin merkezinde yer aldı. Zamanın ötesinde bir ikon olan DS, günümüzde de DS Automobiles tasarımlarını zenginleştirmeye devam eden değerler ve yenilikçi ruhu temsil ediyor.
DS Automobiles, efsanevi DS’in 70. yıl dönümünü bu benzersiz etkinlikte kutladı. İlk kez 6 Ekim 1955 tarihinde pazara sunulan DS’in 1975 yılına kadar 1 milyon 456 bin 115 örneği üretildi. Gerçek bir mükemmellik simgesi olan bu otomobil, birçok devlet başkanı tarafından başkanlık aracı olarak tercih edilirken, hidropnömatik süspansiyon teknolojisi de tarihte önemli bir rol oynadı ve General de Gaulle’ün 22 Ağustos 1962’de Petit-Clamart saldırısından kaçmasına olanak sağladı.
Bir yenilikçilik başyapıtı ve Fransız Seyahat Sanatı’nın vücut bulmuş hali olan DS, beyaz perdede de çeşitli şekillerde karşımıza çıktı. DS’i, baş rolünü Louis de Funès’in oynadığı Fantomas Unleashed (Fantoma’nın Dönüşü) (1965), baş rolünü Alain Delon’un oynadığı The Samurai (Kiralık Katil) (1967) ve prodüktörlüğü Steven Spielberg’un yaptığı Back to the Future (Geleceğe Dönüş) (1989) gibi filmlerinde görmek mümkün.
DS sadece bir araç değil, aynı zamanda bir sanat eseri olarak öne çıkıyor. Tekerlekleri olmadan, tamamen kaplanmış ve yerden bir metreden daha yüksekte merkezi bir kaide üzerine eğimli olarak yerleştirilmiş bir şekilde sergilenen bu model, 1957 Milano Trienali’nde Endüstriyel Sanat Ödülü’ne layık görüldü. DS bugün, New York’taki MoMA Müzesi’nin seçkin koleksiyonunun da bir parçası olarak sergileniyor. Bu simge, ünlü göstergebilimci Roland Barthes’ın Mythologies (Çağdaş Söylenler) adını taşıyan kitabındaki ifadelerinin de ilham kaynağı oldu. Roland Barthes, DS’i “açıkça gökten inmiş istisnai bir parça” olarak tanımlar ve hatta onu büyük Gotik katedrallerle karşılaştırır. 1957’de yazar onu bir otomobilden çok daha fazlası, gerçek bir mimari ve kültürel eser olarak değerlendirdi.
